Kemer bir açıklığı geçmek için yapılan, düzgün eğrisel şekilde strüktürel öğedir. Kavisli olarak örülen iki duvar ya da sütunu birbirine bağlayarak kapı, pencere gibi açıklıkların üzerindeki yükü yanlara doğru dağıtır.
Yay şeklinde olan bu mimari elemanlara, daha çok kilise mimarisi, endüstri yapıları, köprü ve viyadüklerde rastlanır.
Kemerin Taşıyıcı Sistemi
Geleneksel mimaride yığma yapılarda büyük açıklıkları geçilebilmek için yapılan kemerde, tüm bağımsız öğeler kapalı bir sistem oluşturmak üzere biraraya getirilir. Dikey kuvvetler kemer yoluyla destekleyici ayaklara taşıtılır.
Destek ayaklarının üzerindeki, kemerin iki kolunun oturduğu taşlar üzengi taşlarıdır ve bunlar kemertaşı denilen kama-biçimli öğeleri taşır. Kemerin orta aksı, tepe noktasında ise kilit taşı vardır. Bununla beraber, kavise bağlı olarak, yatay kuvvetler temelden dışa doğru itme yapabilir.
Örneğin, Gotik katedrallerdeki dış öğeler yani uçan payandalar bu kuvvetlere karşı koyarak onları zemine iletirler.
Bir tür kiriş gibi çalışırlar. Lento ve kenar, duvar boşluğu üzerindeki yükleri alarak duvar ve kolon gibi düşey elemanlara aktarırlar.
Kemer ile tonoz farkını, tonoz açıklamasında bulabilirsiniz.
Tarihçe
Antik Yunan taş mimarisinde, dikey sütunlar ve yatay kirişler (arşitrav) ile ilk izlerini görebiliriz. Bununla beraber Etrüskler ilk kemerleri geliştirince, köprüler ve su kemerleri gibi daha geniş örme duvar yapılarının yapımı mümkün hale geldi. Romalılar ise askeri zaferlerini kutlamak için kemeri anıtsal geçit olarak uyarladılar.
Yüzyıllar geçtikçe kemerler pek çok forma bürünmüş ve çeşitlenmiştir;
Gotik üslubu sivri kemer ile üç yapraklı yonca kemeri, Mağribilerin atnalı şeklinde çok dilimli kemeri ve Barok eliptik kemerler bunlara örnek verilebilir.
En önemli gelişim ise 19. yüzyılda İspanyol mimar Antoni Gaudi’nin tasarlamış olduğu parabolik ve zincir kemerleridir. Bu kemer çeşitlerinin ikisi de payanda ya da diğer destek elemanlarını kullanmaksızın, bütün yükü zemine taşıyacak şekilde tasarlanmıştır.
Günümüzde de kullanımı devam etmekte ve geniş açıklıklı çelik köprülerde ve camilerde sıkça kullanılmaktadır. Ayrıca mimaride kemerlerin taşıyıcı olduğu kadar dekoratif özelliğinden de yararlanılır.
Mimari Kemer Çeşitleri
Kemer eğrisinin şekline göre çeşitlendirilir. Bu şekillere göre yük taşıma güçleri, açıklıkları ve yükseklikleri de farklılık gösterir.
- Abanık
- Armudi
- Atnalı (Nalkemer)
- Bağlama Kemeri
- Basık
- Baş
- Beş Dilimli
- Beşik Kemer
- Beşlik
- Beyzi
- Bindirmeli
- Boşaltma
- Boyunduruk Kemeri
- Bursa Kemeri
- Çankemer
- Çatma
- Çevrik
- Çift Dilimli
- Çifte
- Daire
- Dayama (Dayanma Kemeri)
- Dilimli
- Dişli
- Dört Merkezli
- Düz
- Elips
- Eşeksırtı
- Geçit Kemeri
- Haç Kemer
- Hafifletme
- İkiz
- İran Kemeri
- Kalkık
- Kaş Kemer
- Köşeli
- Makaralı
- Mızrakucu
- Mualla
- Nalkemer
- Ojival
- Payanda Kemer
- Pekitme Kemeri
- Penci
- Rampa
- Sağık
- Sepetkulpu
- Sıra (Sıralama Kemerler)
- Sivri Kemer
- Su Kemeri
- Şişkin
- Taç
- Tahfif Kemeri
- Takviye Kemeri
- Ters
- Tonoz Kemer
- Tudor Kemeri
- Türk Kemeri
- Üçgen
- Üçlük
- Üçüz
- Yalancı
- Yanlama Kemeri
- Yavru
- Yayvan
- Yıldız
- Yumurta
- Yuvarlar
- Yüksek
- Zafer
- Zikzaklı
- Zincir
Mimari terimlere geri dönmek için tıklayınız.